15 Mar 2024

Bir Bilim İnsanının Portresi: Prof. Dr. Yusuf Yağcı

Akademik çalışmalarıyla ve bilim dünyasına yaptığı büyük katkılarla bilinen öğretim üyemiz Prof. Dr. Yusuf Yağcı’yı 30 Ocak 2023’te kaybettik. Arkadaş canlısı kişiliğiyle ön plana çıkan değerli hocamızı öğrencilerine ve çalışma arkadaşlarına sorduk…

Haber: İTÜ Medya ve İletişim Ofisi

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Prof. Dr. Yusuf Yağcı’yı ölümünün birinci yıldönümünde düzenlediği bir törenle anmıştı. Yusuf Yağcı, kariyeri boyunca doktora da dahil yüzlerce öğrencinin akademik gelişimine katkı sunmuş, Türkiye’de kimya biliminin gelişmesinde önemli bir rol üstlenmişti.

İTÜ’ye yeni katılan öğrencilerin ve genç bilim insanlarının, 72. doğum gününde saygıyla andığımız Prof. Dr. Yağcı’nın ilham verici akademik mirasını daha iyi tanımasını sağlamak amacıyla öğrencisi ve mesai arkadaşları arasından beş akademisyen, İTÜ İletişim Direktörlüğü Medya ve İletişim Ofisimizin sorularını yanıtladı.

Söyleşi: Cüneyt Altındaş, Haber Editörü: Fatih Çünkioğlu

“Bilimsel çalışmalar yapmakla, hobilerine vakit ayırmak arasında bir fark yoktu”

Prof. Dr. Yusuf Yağcı’nın, çalışmalarını sürdürürken sizce en temel motivasyon kaynağı neydi?

Prof. Dr. Nergis Arsu: Öncelikle Yusuf Hoca’nın akademik ve bilimsel çalışmalarındaki motivasyonunun arkasında, hocanın heyecanını çok iyi anlayan ve sürekli destekleyen eşinin (Emine Yağcı) olması vardı. Ayrıca yeni araştırma konularına ve çalışmalara imza atması bence onun en büyük motivasyonuydu. Kendine has hızlı bir çalışma temposuna sahipti ve birçok çalışmasının daha planını yaparken koyacağı başlığı da düşünen inanılmaz bir bilim insanıydı. Her çalışma sonrası “Sonraki gelsin” (Next please!) diyerek çalışmalara devam ederdi.

Prof. Dr. Barış Kışkan: Her akademisyen gibi Yusuf Hoca da yaptığı çalışmalarla akademiye katkı sunma ve başarı elde etme arzusuyla motive oluyordu. Bu nedenle çalışmalarını göstermek ve tanıtmak için önemli kongreleri kaçırmazdı. Kongrelerde sunumlar yaptıktan sonra insanlarla yakın ilişkiler kurmayı severdi. Akademik anlamda öne çıkan insanlarla bir araya gelebilmek ve o kulübün bir parçası olmak, Yusuf Hoca için büyük bir motivasyon kaynağıydı.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci: Değerli Yusuf Hocamız ülkesini ve milletini çok seven biriydi. Şartlar ne olursa olsun ülkesi ve milletine değer katmaya çalışırdı. Bununla birlikte işini, yani polimer bilim ve kimyasını çok severdi. Pandemi günlerinde dahi, evi uzak olmasına rağmen ofisine gelir, çalışırdı. Çalışmalarından büyük keyif alır, bu sebeple de heyecanını hiç kaybetmezdi. Bizlere, öğrencilerine de hep bu heyecanını aşılamıştır. Ayrıca doğada gördüğü yapıları/olayları çalışmalarına yansıtmayı, yani biyomimetik çalışmaları da severdi.  Örneğin, Nature Communications dergisinde yayımlanan bir çalışmasında karahindiba bitkisinin davranışından esinlenerek bir polimerizasyon sistemi geliştirmiştir.1

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz: Hocamın çalışmalarındaki en büyük motivasyon kaynağı, yaptığı işi en iyi ve en doğru şekilde yapmaktı. Alanında en iyisi olmanın yanı sıra, Yusuf Hoca mevcut potansiyelini tamamen ortaya çıkarmak adına da çok yoğun çalışıyordu.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar: Yusuf Hoca için bilimsel çalışmalar yapmakla, hobilerine vakit ayırmak arasında bir fark yoktu. Üzerine düşündüğü ve yoğunlaştığı çalışmaların gerçekleştiği gördüğünde inanılmaz büyük bir mutluluk yaşıyordu. Biraz da bu sebeple aklına ne zaman yeni bir fikir gelse büyük bir heyecanla laboratuvara gelir ve bize yeni fikrinden bahsederdi. Sonrasında ise fikrin aklına nasıl geldiğini gülümseyerek anlatıp bizi de eğlendirirdi. Yusuf Hoca’yı heyecanlandıran bir fikir akşam vakti dahi aklına geldiyse, sabahı bekleyemeden e-mail atabilir veya arayabilirdi. Sonrasında ise aldığı olumlu sonuçlar ve yorumlarla birlikte yaşadığı mutluluğun, kendisinin sıkılmadan, yorulmadan çalışmasını ve alanında uzun süre dünyanın en iyileri arasında yer almasını sağladığını düşünüyorum.

Polimer kimyası alanında, birçok hocanın da hocası”

— Yusuf Hoca’nın çalışmalarının, akademiye ne düzeyde katkıları oldu ve sizce ülkemizdeki kimya alanındaki çalışmalarındaki rolü ve etkisi nedir?

Prof. Dr. Nergis Arsu: Katyonik ve serbest radikalik fotopolimerizasyona yönelik çok önemli ve son 20 yılda giderek önem kazanan klik kimyasının ışık ile uyarılarak oda sıcaklığında gerçekleştirilmesine öncülük eden çalışmalar gerçekleştirmiştir. Kontrollü polimerizasyon yöntemlerini geliştiren Yusuf Hoca özellikle benzoksazin tabanlı yüksek performanslı termoset polimerler üzerinde de çok başarılı işlere imza atmıştır.

Şu âna kadar yaptığı 800’e yakın yayın, bilim dünyasına yaptığı katkıyı göstermektedir. Nitekim ikili işbirlikleri kurması ve çalışmaları titizlikle takip ederek sonuca ulaştırması her iki taraf için de bir kazanç olmuştur. Ülkemize ve akademiye yaptığı en önemli katkı ise bilimsel anlayışını ve yaklaşımını öğrencileriyle ve araştırmacılarla paylaşmasıdır.

Prof. Dr. Barış Kışkan: Yusuf Yağcı’nın ana çalışma alanı fotopolimerizasyon olmuştur. Bunun yanında genel anlamda polimer sentezi ve bu konuyla ilgili birçok kimyasal yöntemle de her zaman ilgilenmiştir. Fonksiyonel polimerlerin farklı metotlarla sentezlenmesi ilgi alanıydı. Yusuf Hoca’nın bilimsel literatüre en büyük katkısı ise fotopolimerizasyon ve fotokimya alanındadır. Bu konu, aynı zamanda doktora tezini yaptığı ve hayatı boyunca ilgilendiği alandır. Nitekim bu alanda en öne çıkan katkısı da fotokimyanın kontrollü polimer sentezlerine ve “makromoleküler mimari” denilen karmaşık polimer sentezlerine uygulamasıdır.

Yusuf Hoca’nın ülkemizdeki kimya alanına en büyük katkısı, polimer kimyasının Türkiye’de yer edinmesine ve bu alanda nitelikli akademisyenlerin yetişmesi adına emek vermesidir. Yusuf Hoca’nın mezun ettiği ve sonrasında sonra profesör, doçent olarak polimer kimyasının ülkemizde gelişimini sağlayan çok sayıda öğrencisi olmuştur.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci: Prof. Dr. Yusuf Yağcı polimer bilimi ve kimyası alanında; polimer sentezi, kontrollü/yaşayan polimerizasyonlar, polimer modifikasyonu, klik reaksiyonları, işlevsel polimerler ve ışığın polimer kimyasında kullanılması üzerine çalışmaları olmuştur. Özellikle fotopolimerizasyon ve ışıkla gerçekleştirilen (fotokimyasal) reaksiyonlar üzerine çığır açıcı çalışmaları olmuştur. Onlarca ulusal ve uluslararası ödülün de sahibidir. Uluslararası polimer camiasında çok saygın bir yeri vardır. Dünyanın dört bir yanındaki polimer camiasında kime sorulsa, ismi saygıyla anılır. Bu saygınlık, alana yaptığı katkının ne kadar üst düzey olduğunun da göstergesidir. Ülkemizde ise polimer kimyası alanında birçok hocanın da hocasıdır. Dolayısıyla bu alanda, ülkemizin en önemli bilim insanlarından biridir.

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz: Yusuf Hoca, özellikle ışıkla başlatılan polimerizasyon konusunda dünyanın en önde gelen kimyacılarından biridir. Bugün yurtdışında yapılan çalışmalara bakıldığında dahi, fotopolimerizasyon dendiği zaman akla gelen birkaç isimden biridir. Hocanın, yetiştirdiği akademisyen ve endüstriye gönderdiği kişi sayılarından da anlaşılacağı gibi alana büyük etkisi olmuştur. Bunların yani sıra, iletişimi çok kuvvetli biri olması sebebiyle gençleri etkileyen, rol model olan ve bu nedenle de alana ilgiyi arttıran birisiydi.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar: Yusuf Hoca, tüm dünyada polimer kimyası alanında çalışmalar yapanlar arasında ilk 10’dadır. Onun alana olan katkısı ve etkisi, bu ölçüm tekniklerinin gösterdiği muhteşem istatistiklerin daha da üstündeydi. Yusuf Hocamız ile katıldığımız kongrelerde alanının en önde gelen isimlerinden olan Kris Matyjaszewski, Axel Müller, Cyriller Boyer, Jacques Lalevee, Nikos Hadjichristidis ve daha nice diğer hocaların Yusuf Hoca’ya duydukları saygıya ve yeni konular hakkında hocamızın görüşlerine olan meraklarına bizzat şahit oldum.

Yıllar içerisinde süregelen her türlü zorluğun üstesinden gelerek, dünya çapında isim yapmış ve alanının en önde gelen isimlerinden bu denli saygı görmek ve bunların hepsini ülkemizde kalarak başarmanın zorluğu inanılmaz büyüktür. Nitekim yukarıda saydığım isimlerin bir kısmı da kendi ülkelerini terk ederek başka ülkelerde araştırma hayatlarına devam eden insanlardır. Yusuf Hocamızın vatanseverliği ve elde ettiği tüm başarılar da, biz öğrencileri için rehberlik etmeye ve yol gösterici olmaya devam ediyor.

“Ünlü ressam Rembrandt’ın ışığı kullanması gibi”

— Kendisinin üzerinde en fazla durduğu, “iyi ki yapmışım dediği” ve sonuçları itibariyle en çok mutluluk duyduğu çalışması neydi?

Prof. Dr. Nergis Arsu: 800’e yakın yayın yapmış bir Yusuf Yağcı tahmin edersiniz ki durmadı ve çalışmalarına devam etti. Hatta sağlığını hiçe sayıp doktor kontrolü sonrasında dahi acele ile çalışma odasına dönmesinin en önemli nedeni; bir yayını bitirmek için duyduğu heyecan veya öğrencilerinin çalışmalarına ait sonuçları merak etmesinden kaynaklı diye düşünüyorum. Yaptığı bütün yayınların içeriğini ve yılını dahi çok net hatırlayan Hoca, sanıyorum ki her yeni buluşunu yayına dönüştürdüğünde daha iyisini yapmak adına motive oluyordu.

Prof. Dr. Barış Kışkan: Yusuf Hoca’nın en çok beğendiği ve sonuçları itibariyle en çok mutluluk duyduğu çalışmalar arasında fotokimyasal kontrollü polimerizasyon sistemleri ve bunlara paralel fotokimyasal metotlarla tetiklenen klik kimyası çalışmaları vardı. Bunun ana nedeni de özellikle bu iki konuda tüm dünyada öncü çalışmalar arasında bu alandaki makalelerinin gösterilmesidir.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci: Prof. Dr. Yusuf Yağcı, tüm çalışmalarında önem verirdi. Fakat şahsen şahit olduğum ve çok heyecanlandığı birkaç çalışmayı paylaşabilirim. Işık vasıtasıyla polimerizasyon (fotopolimerizasyon) çalışmalarının bazısında çok heyecan duyardı. Kimya alanının en önemli dergisi olan JACS’de yayımlanan makalesini anlatırken çocuksu bir heyecanla adeta gözlerinin içi parlardı.

Bir sohbetimizde fotokimyasal çalışmalarından söz açılmıştı. Bu çalışmalarından, ünlü ressam Rembrandt’ın ışığı kullanımına atıf yaparak büyük bir heyecanla ve bir sanat eserinden söz eder gibi bahsederdi. Diğer taraftan iyi ki yapmışım dediği, çokça atıf alan bir çalışma üzerine ara ara bana tatlı tatlı sitemler ederdi. Çalışma sık sık atıf almaktaydı ve “Devam etseydik iyi olurdu” demekten kendini alamazdı. Benim yürütmem için verdiği bu çalışma, şeker ve bir enzim vasıtasıyla radikal polimerizasyonların önemli bir problemi olan oksijen inhibisyonunun önlenmesidir. İlk olarak Science dergisine sunulan ancak reddedilince başka bir dergide yayımlanan bu çalışma, o dönem çok fazla dikkat çekmedi. Yusuf Hoca çalışmayı genişletmemi beklemişti, fakat doktoramın bittiği döneme denk gelen çalışma tek makale şeklinde kaldı. Ancak sonraki dönemde bu çalışmanın önemi anlaşılınca üzerine birçok makale yayımlandı ve atıflar aldı. Bundan dolayı Yusuf Hoca bana tatlı sitemlerde bulunurdu ya da onun tabiri ile çok “fırça” atardı.

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz: Hoca öncelikle yaptığı işi çok seviyordu. Nitekim yaptığı ilk yayınından son yayınına kadar her makale ona heyecan veriyordu. Ayrıca hepsini listeler, geriye dönüp bakardı.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar: Buna bizzat kendisinin bir cevabını vermek istiyorum. Kendisi hep “İyi ki Emine Hanım ile evlenmişim” derdi. Kendisi sürekli Emine Hanım’ın hayatını nasıl kolaylaştırdığını, onun nasıl bilime yoğunlaşmasını sağladığını söylerdi.

“Kimyadaki yeni terimlerin Türkçe karşılığının kullanılmasını isterdi”

— Yaptığı çalışmalardan yarıda kalıp devam ettirmek istediği var mıydı, siz bu çalışmaları devam ettiriyor musunuz?

Prof. Dr. Nergis Arsu: Mutlaka vardı, çünkü kendisinin çok sayıda öğrencisinin olduğu bir araştırma grubu vardı. Birlikte üzerine yoğunlaştığımız çalışmalarımız vardı ve hatta konuşacağımız yeni çalışmalar vardı. Ne yazık ki olmadı. Fakat bir kısmı akademisyen olarak bir kısmı ise sanayide çalışan çok sayıda yetiştirdiği öğrencileri “Yağcı Ekolü”nü geleceğe taşıyacaklardır.

Prof. Dr. Barış Kışkan: Yusuf Hoca’nın vefatı nedeniyle yarıda kalmış bazı çalışmaları mevcuttur. Özellikle, mangan kimyasının fotopolimerizasyonlara uygulanması konusunda bazı yarım kalan çalışmaları bulunmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmını tamamladık ve yayımladık, bir kısmı üzerine de laboratuvarımızda çalışmalara devam etmekteyiz.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci: Yusuf Hoca ile son dönemdeki sohbetlerimizde halihazırda üzerine düşündüğü projelerinden, planlarından ve çalışmalarından heyecanla bahsederdi. Yani yarıda kalmış birçok çalışması vardı. Birlikte yürüttüğümüz ve şu an devam ettirdiğim bir derleme makalesi var. Diğer taraftan doktora öğrencilerinin çalışmaları ve projeleri de devam ettirilmektedir. Yusuf Hocamız ayrıca kimyadaki yeni terimlerin Türkçe karşılığının kullanılmasını isterdi. En çok dile getirdiği terim ise “click” kimyasının karşılığı olan “çıt çıt” kimyası idi.

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz: Birlikte çalıştığımız ve devam eden bir çalışmamız vardı. Onu da geçen sene tamamladık.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar: Yusuf Hoca’nın benim bildiğim aktif devam etmekte olan ve yarım kalan 10’a yakın çalışması vardı. Bunların bir kısmı vefatından sonra tarafımızdan yayımlandı. Ayrıca Hoca’nın yarım kalan çalışmalardan sonrası için de planları vardı. Aktif araştırmaların tamamlanmasından sonrasında devamını öngörüyordu. Hocamızın koyduğu görüş çerçevesinde bahsi geçen bu çalışmalar laboratuvarımızda devam ettirilmektedir.

“Kimimiz için baba, kimimiz için de abi gibiydi”

— Çalışma arkadaşlarının ve öğrencilerinin gözünden Prof. Dr. Yusuf Yağcı nasıl biriydi?

Prof. Dr. Nergis Arsu: Çok çalışkan, esprili ve işini çok iyi takip eden bir akademisyendi Yusuf Hoca ve ortak çalışmalarda yaptığı eleştiriler çalışmayı daha değerli kılardı. Ayrıca genç bir araştırmacı olarak arkanızı güçlü bir bilim adamına dayamış olmanın güvenini her zaman hissederdiniz.

Prof. Dr. Barış Kışkan: Yusuf Hoca, bölümde ve çalışma arkadaşları arasında en çok çalışkanlığı, işine adanmışlığı, iş bitiriciliği, sosyalliği, tavsiye vermeyi ve eleştiri yapmayı sevmesi, hakkı olana hakkını vermesi ve bu konuya dikkat etmesi ile hatırlanacaktır.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci: Kime sorulursa Yusuf Hoca’nın şakacı, neşeli ve bir o kadar da iyi ve nitelikli bilim insanı kimliğinden bahseder.

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz: Bu soruya kendisinin öğrenciliğini yapmış biri olarak cevap vermek gerekirse, öğrenci algısıyla Hoca zor biriydi. Bugünkü düşünce yapım ile aslında hiç de zor biri olmadığını görüyorum. Sizi daima ittiren, başarıya adeta zorlayan ve verimliliğinizi arttıran biriydi.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar: Hoca’nın yeri çok başkaydı. Bu anlatılabilecek bir şey değil ve kendisini tanıyan bilebilir ancak. Kimine baba, kimine abiydi. Ancak şu gerçek ki herkesteki yeri başka ve çok büyüktü.

“Çalışmalarının anahtarı olan ışık gibi kendisi de geleceğe ışık oldu”

— Size göre Yusuf Yağcı Hoca en çok nasıl ve ne şekilde hatırlanacak?

Prof. Dr. Nergis Arsu: Ben, Yusuf Hoca’yı yaklaşık 30 yıldır tanıyorum. O, bilimsel çalışmalara yönelen tüm gençlerin kendisini rol model alacağı bir bilim insanıydı ve kapısı çalışmak isteyen herkese açıktı. İnanılmaz keyifle çalışan ve bu keyfi karşısındakine yansıtan olağanüstü bir bilim insanıydı. Nitekim yıllar önce bir dergiye yazığı “Bilimin Keyfi “yazısında da bu konuyu çok güzel anlatmıştı. Hani hep denilir ya “bilim insanları sıkıcı olur”; bu, Hoca için geçerli değildi. Aksine bilimden aldığı keyif kadar yaşamdan da keyif alırdı. Yusuf Hoca sıradan bir bilim insanı değildi. Kendi başarılarını alçak gönüllülükle paylaşmasındaki en büyük neden ya da amacı, bilime olan mesafeyi yakınlaştırmak ve özenilir kılmaktı. Kongrelerde okuduğu şiirlerle, dans etkinlikleri ve söylediği şarkılarla aslında çalışkan bir bilim insanının yaşamdan keyif aldığı yanları yansıtırdı. Ve bu konuda da çok başarılı da oldu. Çalışmalarının anahtarı olan ışık gibi kendisi de geleceğe ışık oldu.

Prof. Dr. Barış Kışkan: Yusuf Hoca akademik başarısıyla tabii ki hatırlanacaktır. Bu kısım açık olmakla beraber, onu tanıyanlar sosyal yönünün kuvvetli olmasını ve bağlantılı şekilde futbola düşkünlüğüyle de hatırlayacaktır. Futbol oynamak Yusuf Hoca için spor faaliyetinden daha çok sosyal yönünün bir yansımasıydı.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci: Öğrenci, hoca, idari personel, dekan hatta rektör ayırt etmeden herkese takılır, şakalar yapar ve bu yolla insanlarla çok iyi diyalog kurardı. Tanımadığı insana dahi takılacak kadar insanları severdi. Değerli Yusuf Hocamız; öncü bir bilim insanı, harika bir danışman hoca, neşeli ve şakacı bir arkadaş, hırslı bir futbolcu ve mükemmel bir eş olarak hatırlanacaktır. Ben, onu kulaklarımdan çıkmayan neşeli sesi ve aziz hatırası ile hep kalbimde hatırlayacağım. Yusuf Hocama tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz:  Onu en çok eğlenceli, motive edici ve şakacı taraflarıyla hatırlayacağım.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar: Ben kendisini şarkılarla hatırlayacağım: “Strangers in the Night”, “Twist”, “Elveda Meyhaneci”... Bu arada, kendisi hiç aklımdan çıkmıyor ki. Her sabah organik katına girerken odasının üzerindeki camlara bakıyorum, ışığı yanıyor mu diye; servisinden insanlar inerken insanlara bakıyorum, o da iniyor mu diye; her yemekhane dönüşü odasının camına bakıyorum, açık mı diye; ofiste boş oturmayacağım, hoca gelir bize o tatlı fırçasını atar mı şimdi endişesiyle; akşam servise giderken sağa sola bakıyorum, karşılaşır mıyız burada diye… Bu alışkanlıklar bir yıldır gitmedi, gideceğini de sanmıyorum. Kendisi bize gelip burada olduğunu, çalıştığını, bizim de çalışmamız gerektiğini söylerdi. Artık gelmeden de bunları söyleyebiliyor.

Söyleşide yer alan isimler hakkında

Prof. Dr. Nergis Arsu (Yıldız Teknik Üniversitesi): Yusuf Yağcı ile doktora sonrasında başladığı bilimsel çalışmalarını Prof. Dr. Yağcı’nın vefatına dek sürdürdü. Arsu ve Yağcı aileleri yakın olarak görüşmekteydi.

Prof. Dr. Barış Kışkan (İstanbul Teknik Üniversitesi): Yüksek lisans ve doktorasını Yusuf Yağcı’nın danışmanlığında tamamladı. Yağcı ile 17 yılı aşkın süredir çalışan Prof. Dr. Kışkan, profesör unvanı aldıktan sonra da bir süre Yağcı’nın laboratuvarında çalışmaya devam etti.

Doç. Dr. Muhammet Ü. Kahveci (İstanbul Teknik Üniversitesi): Yüksek lisans ve doktora çalışmasını Prof. Dr. Yağcı ile birlikte yürüttü. Sosyal anlamda Yağcı’ya çok yakın isimler arasındaydı.

Doç. Dr. Ali Görkem Yılmaz: Lisans bitirme araştırması zamanından itibaren 17 yıl boyunca Prof. Dr. Yusuf Yağcı ile akademik çalışmalara devam etti.

Arş. Gör. Dr. Hüseyin Cem Kılıçlar (İstanbul Teknik Üniversitesi): Doktorasını Yusuf Yağcı ile yaptı. Prof. Dr. Yağcı’nın hayatının son iki yılında en güvendiği, takdir ettiği ve kendisine en yakın öğrencileri arasındaydı. 

1 (Li, Z.; Zou, X.; Shi, F.; Liu, R.; Yagci, Y., Highly efficient dandelion-like near-infrared light photoinitiator for free radical and thiol-ene photopolymerizations. Nature Communications 2019, 10 (1), 3560.)


İTÜ Ayazağa Kampüsü

Rektörlük Binası Maslak-Sarıyer / İstanbul

İTÜ Ayazağa Kampüsü Telefon

0212 285 30 30 (40 Hat)

İTÜ Ayazağa Kampüsü Fax

0212 285 29 10

İTÜ