14 Haz 2024
Prof. Dr. Fatma Neşe Kök Anısına…
İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ü aramızdan ayrılışının ikinci yılında arkadaşları, öğrencileri ve meslektaşlarına sorduk...
Haber: İTÜ Medya ve İletişim Ofisi
2022 yılında kaybettiğimiz Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ü; öğrencilerimize, genç araştırmacılara hatırlatmak ve tanıtmak için onu çalışma arkadaşları ve öğrencilerinin görüşlerini aldık.
Söyleşi: Cüneyt Altındaş
Haber Editörü: Fatih Çünkioğlu
“Öğrencileriyle yakın ve içten iletişimi, en ayırt edici özelliğiydi”
İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Petek Çakar uzun yıllar boyunca Fatma Neşe Kök’le birlikte çalışmış yakın arkadaşları arasından bir isim olarak, onun İTÜ’ye ve Türk akademisine yaptığı değerli katkılardan söz etti.
— Fatma Neşe Kök Hocamızı bir arkadaş ve meslektaşınız olarak en çok hangi yönleriyle hatırlıyorsunuz?
Fatma Neşe Kök Hocamızı, en çok ismi gibi neşesi ve güler yüzüyle hatırlıyorum. Fatma Hocamız, herkesle kolayca diyalog kurup arkadaş olabilen, cana yakın bir kişiliğe sahipti. Kendisi sorumluluk sahibi ve güvenilir bir insan ve her şeyden önce iyi bir dosttu. Akademik çalışmalarında ise, gerek çalışkan ve enerjik yapısı, gerekse çözüm odaklı kişiliğiyle dikkat çeken başarılı bir meslektaşımızdı.
— Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ün, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümümüze, İTÜ’ye ve Türk akademisine katkıları nelerdir?
Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini ODTÜ’de tamamlayan Prof. Dr. Fatma Neşe Kök, ülkemizin değerli akademisyenlerinden Prof. Dr. Vasıf Hasırcı’nın danışmanlığında yaptığı doktora tez çalışmaları ve Alexander von Humboldt Vakfı bursiyeri olarak Almanya’da Max Planck Enstitüsü’nde gerçekleştirdiği doktora sonrası çalışmalar sonucunda; biyosensörler, nanobiyoteknoloji, kök hücre ve doku mühendisliği gibi alanlarda ülkemizin önemli araştırmacılarından biri olmuş; 2005 yılında İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde yardımcı doçent (şimdiki adıyla Dr. öğretim üyesi) olarak göreve başladığında da, bu değerli bilgi birikimi ve deneyimini üniversitemize ve bölümümüze de aktarmıştır. Prof. Dr. Fatma Neşe Kök; disiplinlerarası olan bu uzmanlık alanlarında, İTÜ içinde Fizik Mühendisliği, Kimya, Kimya Mühendisliği, Malzeme Mühendisliği, Gıda Mühendisliği, Makina Mühendisliği, Çevre Mühendisliği ve Tekstil Mühendisliği gibi pek çok farklı bölümden öğretim üyeleriyle TÜBİTAK, BAP vb. projeler gerçekleştirmiş ve bu projelerden çok sayıda nitelikli yayın ve patent üretilmiştir. Kendisinin sosyal bir insan olması ve yüksek iletişim becerilerinin de etkisiyle, farklı fakülte ve bölümlerden öğretim üyeleri ile bir araya gelerek gerçekleştirdiği bu ortak projeler ve tez çalışmaları, İTÜ’de disiplinlerarası araştırma kültürünün yerleşmesi ve gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.
Prof. Dr. Fatma Neşe Kök, İTÜ dışında da Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gamze Torun Köse ile birlikte, kök hücre ve doku mühendisliği alanında çok sayıda TÜBİTAK projesi gerçekleştirmiş ve nitelikli yayın ve patentler üretmiştir. Onu danışmanlığında İTÜ’de gerçekleştirilen üç doktora tezi, İTÜ En Başarılı Doktora Tezi Ödülü’ne değer görülmüştür. 2022 yılındaki vefatından kısa bir süre önce, Prof. Dr. Fatma Neşe Kök, İTÜ Akademik Performans ve Yayın Performans Ödüllerini de almıştır. Kendisinin yüksek lisans ve doktora tez danışmanı olduğu ve İTÜ En Başarılı Doktora Tezi Ödülü sahibi olan öğrencilerinden Dr. Öğr. Üyesi Abdulhalim Kılıç, bölümümüz öğretim üyesi olarak Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ün araştırma alanını ve grubunu halen İTÜ’de devam ettirmektedir.
Hocamız, akademik başarılarının yanı sıra, bölümümüze ve İTÜ’ye önemli idari katkılarda da bulunmuş, idari süreçlerdeki yapıcı ve çözüm odaklı yaklaşımlarıyla da dikkat çekmiştir. Yaklaşık on yıl süreyle İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkan Yardımcılığı, iki yıl süreyle İTÜ-MOBGAM Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş, Fakülte Yönetim Kurulu ve Fakülte Kurulu üyeliği ve staj, tanıtım, atama-yükseltme, afet ve acil durum gibi çeşitli komisyon üyelikleri görevlerini de başarıyla yerine getirmiştir. Ocak 2022’den, beklenmedik bir şekilde aramızdan ayrıldığı 28 Mayıs 2022 tarihine kadar da İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanlığı ve İTÜ-MOBGAM Müdürlüğü görevlerini özveriyle ve başarıyla sürdürmüştür.
Prof. Dr. Fatma Neşe Kök, öğrencilerimiz tarafından da çok sevilen ve sayılan bir öğretim üyemizdi. Öğrencileriyle olan içten ve yakın iletişimi, onu farklı kılan bir başka özelliğiydi. Kendisi bölümümüz öğrencilerinin faaliyet gösterdiği öğrenci kulüplerinde ve iGEM gibi uluslararası yarışma takımlarında danışmanlık yaparak öğrencilerimize destek olmuş ve böylelikle öğrencilerimizin takım çalışması yapma ve sosyalleşme becerilerine de önemli katkılarda bulunmuştur.
“‘Her bakımdan iyi bir bilim insanı nasıl olur?’ sorusunun en net cevabı”
Yıldız Teknik Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Gamze Torun Köse, Fatma Neşe Kök’ün doktora yıllarından itibaren yakın arkadaşı ve meslektaşıydı. Birlikte birçok başarılı proje ve tez danışmanlığına imza attılar. Prof. Dr. Köse, Fatma Neşe Kök’ün rol model nitelikleri ve bilimsel üretkenliği üzerine sorularımızı yanıtladı.
— Doktora yıllarından beri yakın arkadaşı ve meslektaşı olarak Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ün genç bilim insanlarına nasıl bir rol model oluşturduğunu anlatır mısınız?
Prof. Dr. Fatma Neşe Kök; pozitif enerjisi, bilgi birikimi, eğitimi ve davranışlarıyla hem yakın çevresi hem de öğrencileri adına tüm hayatı boyunca çok iyi bir rol model olmuştur. Vefat ettiği güne kadar pek çok öğrenciye danışmanlık yapmış, eğitimlerinde çok önemli rol oynamıştır. Yetiştirdiği öğrencilerinin önemli bir kısmı ülkemizin saygın üniversitelerinde, diğerleri ise yurtdışında önemli pozisyonlarda başarıyla görev yaparak onun açtığı yoldan devam etmektedir.
— Onunla birçok TÜBİTAK projesi yaptınız. Ortak tez danışmanlığı yaptığınız bir çalışma İTÜ'de en başarılı tez ödülü kazandı. Fatma Neşe Kök’ün bilimsel üretkenliği hakkında neler söylemek istersiniz?
Ulusal ve uluslararası önemli projelere katılıp, bilimsel katkı değeri yüksek pek çok makale, kitap bölümü ve patent üreterek bilim dünyasına çok değerli eserler armağan etmiştir. ‘Her bakımdan iyi bir bilim insanı nasıl olur?’ sorusunun en net cevabı Fatma Hocamızdır.
Hem iyi bir bilim insanı olmak hem de sosyal aktivitelere zaman ayırabilmek
Prof. Dr. Nevin Gül Karagüler, İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde uzun yıllar birlikte çalışmış bir mesai arkadaşı olarak Fatma Neşe Kök’ün bazı önemli çalışmaları ve hobileri üzerine ayrıntıları paylaştı.
— Bir arkadaşı ve meslektaşı olarak Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ün genç bilim insanlarına nasıl bir rol model oluşturduğunu anlatır mısınız?
Fatma Hocamızı 2005 yılında İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde çalışmaya başladığı günden itibaren tanımaktayım. Çok uzun yıllar birlikte ortak dersler verdik, farklı projelerde araştırmacı olarak çalıştık. Ayrıca birçok komisyonda ve idari görevlerde birlikte çalışma fırsatım oldu kendisiyle. Öğrencilerin gerçekleştirdiği uluslararası öğrenci projelerinde sık sık danışman öğretim üyesi olarak öğrencilere her türlü desteği sağlamak için büyük emek harcamıştır. Günümüz güncel problemlerine sentetik biyoloji yaklaşımlarını kullanarak çözüm bulmak amacıyla kurulmuş olan ve her yıl Massachusetts Institute of Technology’de düzenlenen “International Genetically Engineered Machines (iGEM)” yarışmasına katılan öğrencilerimize danışmanlık görevini de üstlenmiştir.
Fatma Hocamız, oldukça parlak zekâsı ve hiç bitmeyen enerjisiyle tanıdığım en çalışkan bilim insanıydı. Tüm bu özellikleri nedeniyle başladığı her işi büyük bir zevkle ve kısa sürede en iyi şekilde tamamlar ve geri kalan zamanını da yapmaktan zevk aldığı çok farklı hobilerine ayırırdı mutlaka. Çok iyi bir okur ve bir o kadar da iyi bir gezgindi. Özellikle ülkemizin tarihi bölgelerine ve farklı ülkelere yapmış olduğu gezi anılarını, çektiği fotoğrafları izleyerek dinlemek çok büyük bir keyifti.
Hem iyi bir bilim insanı olup hem de farklı sosyal aktivitelere zaman ayırmanın mümkün olduğunu göstermesi açısından öğrencilerine çok iyi bir rol model olmuştur.
— Prof. Dr. Fatma Neşe Kök birlikte gerçekleştirdiğiniz projeler ve bu çalışmaların bilimsel önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Fatma Hocamız ile birlikte İTÜ Çevre Mühendisliği öğretim üyesi ve Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve yine Çevre Mühendisliği’nden Dr. Öğr. Üyesi Esra Ateş Genceli hocalarımızla birlikte, her iki bölümden doktora öğrencilerinin de katılımıyla E. Coli’den rekombinant olarak elde edilen aquaporin proteinleri proteolipozom olarak üretilmiş ve sonrasında membranlara eklenmiştir. Elde edilen bu supramoleküler yapının detaylı karakterizasyonu tamamlanmıştır. Laboratuvar koşullarında ürettiğimiz bu membran sistemlerinin kullanılması ile su geçirgenliklerinin artırılarak, özellikle tuz ve organik moleküllerin uzaklaştırıldığı tespit edilmiştir. Bu projenin başarıyla sonuçlanmasını takiben, ülkemizin ekstrem ortamlarından elde edilen ve zorlu endüstriyel koşullarında dahi çalışabilme kapasitesine sahip yeni aquaporin proteinlerinin üretilmesine yönelik çalışmalarımız hız kazanmıştır.
Bir sinema tutkunu ve yardımsever
ODTÜ’deki doktora yıllarından beri arkadaşı ve meslektaşı, birlikte proje çalışmaları yaptığı İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Ayten Karataş, Fatma Neşe Kök’ün doktora öğrenciliği yıllarını, sinema sevgisini ve yardımseverliğini anlattı.
— Fatma Neşe Kök’ü doktora öğrenciliği yıllarından bu yana tanıyorsunuz. Doktora öğrenciliği sırasındaki çalışma disiplini ve özen gösterdiği konular hakkında bilgi verebilir misiniz?
Rahmetli Fatma Hocamızla tanışıklığımız ve dostluğumuz çok eskilere dayanır. ODTÜ’den Biyoteknoloji Bölümü’nde doktora yıllarından beri arkadaşız. Danışman hocalarımız farklıydı, ayrı araştırma laboratuvarlarında çalıştık fakat birbirine yakın komşu gruplar olduğumuz için birlikte çok vakit geçirdik.
Fatma Hocamızın öğrenciliğinde de çalışma disiplini oldukça yüksekti, sabah erkenden gelir deney çalışmalarını büyük bir titizlikle çabucak yapar, bitirirdi. Hiçbir işini savsaklamaz, özenle yapar, asla geciktirmezdi. Tüm işini zamanında yapıp teslim etmeye büyük özen gösterirdi. Çalışmalar ne kadar karmaşık zor olsa da hiç yakınmaz, aynı anda pek çok çalışmayı bir arada yürütür, aynı zamanda gülüp eğlenerek, arkadaşlarını da eğlendirerek, keyifle çalışmayı başarırdı.
Her zaman doğrunun ve haklının yanında olmuştur. Bir yanlışı, haksızlığı gördüğü zaman, sözünü hiç sakınmaz dobra dobra herkese hatasını söylerdi. Oldukça yardımseverdi, olanakları yettiğince herkese ulaşmaya çalışırdı. Yaptığı bağış nedeniyle Kadıköy sinema salonunda Fatma Neşe Kök adı verilmiş bir koltuk bulunduğunu belirtmek isterim.
Hafta içi, hafta sonu fark etmez, her ânını planlar ve boş geçirmez, tüm sosyal aktivitelere vakit ayırırdı. Vizyona girecek tüm fantastik filmleri takip eder, önceden biletini alır ve ilk gösterimlerini asla kaçırmazdı. Gezmeyi çok severdi, turlara katılır, doğa gezilerini kaçırmaz. Tüm bu aktivitelere yalnız katılmaz, hep yanında bir arkadaşı olur. Her girdiği ortamda da yeni dostlar arkadaşlar edinirdi. Yediden yetmişe, her yaş grubundan insanla kolayca anlaşır, girdiği her ortamı güler yüzüyle şen kahkahaları ile doldururdu.
Benim için de çok değerli bir dost ve bölümümüz için yeri doldurulamayacak ve değerli bir bilim insanıydı.
Liderlik, uyum ve çözüm odaklı yaklaşım
İTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Fizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Esra Alveroğlu Durucu, Fatma Neşe Kök’le birlikte yürüttüğü disiplinlerarası çalışmalarından söz etti, akla ilk gelen niteliklerini sıraladı.
— Fatma Neşe Kök Hocamız disiplinlerarası çalışmalarda en çok neye özen gösterirdi ve bu çalışmalarının İTÜ’ye katkıları neler olmuştur?
Prof. Dr. Fatma Neşe Kök ile birlikte yaptığımız idari görevlerin yanı sıra akademik işbirliği yapma şansım da oldu. Bu iş birlikleri esnasında bilime verdiği değeri, yenilikçi yöntemlere karşı son derece meraklı olmasını, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencilerinin fizik alanında da temel bilgileri öğrenmelerini ve bunları çalışmalarında uygulamalarını istemesini gözlemledim. Hocamız doğal bir lider vasfına sahipti, aynı zamanda çok uyumlu ve çözüm odaklı bir çalışma tarzı vardı. Bu özellikleri disiplinlerarası çalışma potansiyelini yükseltiyordu ve akademik çıktılarından görülebileceği gibi çok farklı disiplinden araştırmacılarla iş birliği yapabilmişti. Bu yönü kimyadan malzeme bilimine, biyomühendislikten fiziğe kadar birçok disiplini içeren hem ulusal hem de uluslararası işbirliği yapmasına, İTÜ’ye projeler kazandırmasına ve İTÜ’nün görünürlüğünü artırmasına katkı sağlamıştır. Akademik başarıları ve insani yönü özellikle Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencilerine bir rol model ve ilham kaynağı olmuştur.
— Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne yeni gelen öğrencilere Fatma Neşe Kök’ü birkaç cümleyle tanıtmak isteseniz neler söylerdiniz?
Prof. Dr. Fatma Neşe Kök çalışkan, zeki, dürüst, hümanist, başarılı ve adı gibi neşeli bir bilim insanıydı. Toplumun her kesimince sevilen ve saygı duyulan bir akademisyendi. Öğrencilerimize kulüp faaliyetlerinde danışmanlık yapmak, yarışmalara hazırlamak ve onlarla birebir vakit geçirmek ona zevk veriyordu. Gönül isterdi ki hepimizi derinden üzen kaybı yaşanmasaydı ve yeni gelen öğrencilerimiz de kendisiyle çalışma fırsatı bulabilseydi.
“Herkes kendisini enerjisi ve güzel yüzü ile hatırlar”
Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sakip Önder, yüksek lisans ve doktorasını Fatma Neşe Kök danışmanlığında tamamladı. Onun ilk lisansüstü öğrencilerinden birisi olarak söyleşimizde yer aldı.
— Genç bilim insanları, kendilerine örnek alabilecekleri bir isim olarak Prof. Dr. Fatma Neşe Kök’ü ve çalışmalarını daha iyi nasıl tanıyabilirler?
Fatma Hocamızı çalışmaları üzerinden tanıyabilmenin pek mümkün olabileceğini düşünemiyorum. Keşke yanlarında olsa da genç arkadaşlarımız kendisiyle zaman geçirerek tanıma fırsatına sahip olmuş olsalardı. Çalışmaları sadece akademik yönü hakkında bilgiler sunabilir. Bu anlamda baktığımızda Fatma Hocamız disiplinlerarası çalışmalar sürdüren ve çalışmalarımda biyomalzeme ve biyosensör konularında yoğunlaşmış değerli bir araştırmacıydı. Yapmış olduğu projelere, makale ve kitap bölümlere bakıldığında bu bilgilere rahatlıkla ulaşılabilir. Fakat bu çalışmaları sadece okuyarak, ortaya çıkma sürecinden öğrencileri ile nasıl bir ilişkisi olduğuna dair, işini nasıl severek ve şevkle yaptığına dair bilgilere sadece çalışmalarını okuyarak ulaşamazsınız. Fatma Hoca, öncelikle yapmış olduğu her işi severek ve eğlenerek yapardı. Kendisiyle özdeşleşmiş yüzündeki o kocaman gülüşü ile her daim enerjisi yüksek olmakla beraber karşısındaki insanlara da bu enerjisini yansıtır ve günü güzelleştirir, öğrencilerini fazlasıyla motive ederdi. Bu nedenden olsa gerekir ki, herkes kendisini enerjisi ve güzel yüzü ile hatırlar. Dolayısıyla eğer Fatma Neşe Kök’ün çalışmalarını tanımak istiyorlarsa kendisinin yayınlarını, projelerini incelemelerini, yetiştirmiş olduğu lisansüstü öğrencilerine ve bu çalışmaların neticesinde öğrencilerinin şu anda hangi kurum ve pozisyonlarda görev aldıklarına bakmalarını tavsiye edebilirim. Fakat Fatma Neşe Kök hocamızı tanımak istiyorsanız kendisiyle yolu kesişmiş kişilere sormalarını ve onlardan dinlemelerini isterim. Eminim ki herkes onu neşesi ve hiç bitmeyen enerjisi ile hatırlayacaktır.
— Fatma Neşe Kök’ün karakterine, bilimsel çalışma disiplinine dair paylaşmak istediğiniz özel bir anınız var mı?
Fatma Hocam yaptığı her işi severek ve eğlenerek yapmayı isterdi. Söz konusu öğrencileri olduğunda ise her daim onların yanında olan, bir arkadaş, bir ebeveyn edasıyla öğrencilerinin her şeyiyle ilgilenen bir danışmandı. Kendisi yeri gelir herhangi bir konuda sohbet ettiğim kahve arkadaşım, kimi zaman voleybol maçında takım arkadaşım veya bilimsel bir projede akıl hocam, danışmanımdı. Ben ilk lisansüstü öğrencilerdenim, fakat benzer yaklaşımı bütün öğrencileri için sergilerdi. Eğlenmek gerekiyorsa en fazla eğlenen, çalışmak gerekiyorsa en fazla çalışan kişiydi diyebilirim. Örneğin, abartısız her sabah saat 7.00’de ofisine gelir ve çalışmaya başlardı. Çoğu zaman ilk kahvemizi bu saatlerde içmiş ve günün kritiğini yapmışızdır. Alanındaki bilimsel çalışmaları takip eden ve öğrencilerini farklı konularda çalışmaya teşvik eden bir araştırmacıydı ve görev yaptığı süre içerisinde çok fazla sayıda yüksek lisans ve doktora öğrencisi yetiştirmiştir. Yaptırmış olduğu doktora tezleri ise birçok defa o sene içerisinde tamamlanan en iyi doktora tezi ödülüne layık görülmüştür.
“Hocamızın bilimsel vizyonunu sürdürmeye çalışıyoruz”
Dr. Öğr. Üyesi Abdulhalim Kılıç, Fatma Neşe Kök’ün yüksek lisans ve doktora öğrencisi olarak çalışmalarının İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde devamlılığında rol oynayan genç bir öğretim üyesi olarak sorularımıza cevap verdi.
— Yüksek lisans ve doktoranızı Fatma Neşe Kök danışmanlığında yaparken size kazandırdığı bilimsel ve teknik alışkanlıklar neler olmuştur?
Öncelikle, rahmetli Fatma Neşe Kök Hocamın anısına yapılan bu söyleşide yer almaktan büyük mutluluk duydum, teşekkür ederim. Hocam, benim için akademik aklımın olgunlaşmasında sadece bir danışman değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı ve yol gösterici olmuştur. Kendisine her daim minnettarım. Şahsıma ve dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış tüm diğer yetiştirdiği kıymetli öğrencilerine sağladığı tecrübelerin ayrıcalığı ile ülkemizin ve insanlığın bilim ve teknolojideki gelişimine katkıda bulunacağımıza, toplumumuzun geleceğinin şekillenmesinde yer alacağımıza yürekten inanıyorum.
Hocam ile çalışma fırsatı bulduğum için kendimi her zaman çok şanslı hissetmişimdir. Tam da adındaki gibi neşeli, keyifli kişiliğinin yansımalarını içeren rehberliği, özellikle deneysel çalışmalarım esnasında geniş bir özgürlük alanı açmıştır bana. Bu da beraberinde her türlü yeniliğe açık olmayı öğretiyor insana. Elbette her bilim insanında olması gereken “eleştirel düşünme” yeteneğinden bahsetmeye gerek bile yok. Bu yeteneği kıymetli hocamın danışmanlığında, derinlemesine bizzat pratik etme fırsatı buldum. Bilimsel araştırmalarımda bana daha analitik ve detaycı bir bakış açısı kazandırdı ve sonucunda akademik özgüvenimi daha artırdı diyebilirim.
Kendisinin titiz, dikkatli analizleri ve özenli yaklaşımı, bilimsel çalışmalarda en küçük detayların bile önemini anlamamı sağlamıştır. Makale ve tez düzeltmelerindeki inanılmaz sabrını ve tabii ki Word belgelerindeki nazik uyarılarını unutamıyorum. Bu özenli yaklaşım bana da sirayet etti sanırım; akademik uğraşılarda kendimi bazen mükemmeliyetçi davranışımla mücadele ederken buluyorum. Ancak bu çabaların karşılığını, hocamızın danışmanlığında tamamladığım “Hücre-yüzey etkileşimlerinin incelenmesi için Biyomimetik lipit zar oluşturulması ve karakterizasyonu” tezimizin 2018 yılında üniversitemizin “En Başarılı Doktora Tez Ödülü”ne layık görülmesiyle aldık. Tezimi bu ödüllle taçlandırdığımıza, hocamı bu başarı ile de sevindirebildiğime o kadar mutluyum ki.
— Fatma Hocanın araştırma alanının ve grubunun sürekliliğini sağlıyorsunuz. Bu faaliyetleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Hocamızın ani kaybı bölümümüzde büyük bir boşluk bıraktı. Çok sayıda lisansüstü düzeyde kıymetli öğrencisi bir nevi yetim kaldı. Benim de üniversitemizde öğretim üyesi olarak daha ilk yılım dolmamıştı ve lisansüstü düzeyde öğrencim yoktu henüz. Hocamın dersleri bir yana, kimisi arkadaşım olan tüm öğrencileri daha çiçeği burnunda doktoralı, benim danışmanlığıma aktarıldı. Hepimizin derinden üzülmesi bir yana, birebir görüşmelerimizde öğrencilerinin gözlerindeki akademik seyirleri ile ilgili endişeyi görebiliyordum. Yorulacağımı biliyordum, ama hocamın mirası olan ışığıyla, neşesiyle, enerjisiyle çalışmalarını yaşatmak için sorumluluk almaya, elimden geleni yapmaya kararlıydım. Nitekim, hocamızdan edindiğimiz deneyim ve tecrübe sayesinde bunun da üstesinden gelmeyi başardık.
Araştırma grubumuzda, hocamızın alana ve bilime verdiği değerli katkıları devam ettirmek için çalışıyoruz. Yeni projeler geliştiriyor, mevcut projeleri tamamlıyor ve genç araştırmacılara rehberlik yaparak hocamızın bilimsel vizyonunu sürdürmeye çalışıyoruz. Bu zorlu görevde, hocamızın adını ve mirasını yaşatmanın gururunu taşıyoruz. Kendisinin bana kattığı tüm değerler için minnettarım. Onun rehberliği, akademik geleceğimde her zaman yolumu aydınlatacak. Bu mirası taşımak ve devam ettirmek benim için büyük bir onur.